Binlerce çalışma değerlendirildi: İşte hafızayı keskin tutmanın en iyi yolu

Egzersizin Beyin Fonksiyonları Üzerindeki Etkisi

Yeni bir araştırma, 2 bin 700 çalışmada yer alan 250 binden fazla katılımcının verilerini inceledi ve bilim insanları egzersizin beyin fonksiyonunu artırmaya yardımcı olduğunu ortaya koydu. Egzersiz, yürüyüş, bisiklet sürme, yoga, dans veya hatta Pokémon GO gibi aktif video oyunları gibi farklı aktiviteleri kapsıyor. Vücudunuzu hareket ettirmek, yaşınız kaç olursa olsun düşünme şeklinizi geliştirebilecek karar alma, hatırlama ve odaklanma yeteneklerinizi geliştiriyor.

Bilimsel Bulgular

Yapılan inceleme, düzenli fiziksel aktivitenin beyin fonksiyonlarının üç temel alanını – biliş, hafıza ve yönetici işlevler – iyileştirdiğini gösterdi. Bu algılamaya göre, egzersiz yapmanın bilişsel fonksiyonlarda belirgin bir artışa, hafızada ve yönetici işlevlerde ise daha küçük ancak anlamlı kazanımlara neden olduğu belirlendi. Bu etkiler, tüm yaş gruplarında görülse de çocuklar ve gençlerde daha belirgin olarak gözlemlendi. Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan kişilerde fiziksel aktivitenin yönetici işlevler üzerinde olumlu etkileri olduğu tespit edildi.

Beyindeki Değişimler

Araştırmalar, egzersizin hipokampüs adı verilen beyin bölümünün boyutunu artırabildiğini gösteriyor. Yapılan bir çalışmada, aerobik egzersiz yapan yaşlı yetişkinlerde hipokampüslerin büyüdüğü ve yaşa bağlı beyin küçülmesinin tersine döndüğü belirlendi. Ayrıca yoğun egzersizlerin beyin nöroplastisitesini artırarak öğrenmeyi hızlandırma, net düşünme becerilerini geliştirme ve zihinsel keskinliği koruma konusunda etkili olduğu görüldü.

Hareketin Önemi

Yaşlanan dünya nüfusu ve artan bilişsel rahatsızlıkların riski dikkate alındığında, herkesin düzenli olarak egzersiz yapması önemlidir. Önerilen fiziksel aktivite seviyelerine ulaşmanın yolları arasında tempolu yürüyüş, koşu, kas güçlendirici egzersizler gibi aktiviteler yer alır. Ayrıca daha düşük yoğunluklu aktivitelerin de beyin ve beden için faydalı olduğu unutulmamalıdır.

Günlük Hayatta Egzersiz

Maraton koşmanıza veya ağır yük kaldırmanıza gerek yok; düşük yoğunluklu aktivitelerin de beyin sağlığına katkı sağladığını unutmayın. Yoga, tai chi, ve aktif video oyunları gibi aktivitelerle beyniniz ve bedeninizin aktif kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu aktivitelerin esnekliği, herkes için erişilebilir olmasını sağlar.

Gerçek Yaşam Uygulamaları

Egzersizin sadece fiziksel sağlığa değil, beyin fonksiyonlarına da olumlu etkileri vardır. Özellikle iş yerlerinde ve okullarda yapılan kısa hareket molalarının odaklanmayı artırdığı ve akademik başarıyı yükselttiği gözlemlenmiştir. Egzersiz, beynin en güçlü ve erişilebilir destek araçlarından biridir ve asla geç olmadan başlanabilir.

Related Posts

Bilim insanları kalpte bir ‘Aç/Kapat’ düğmesi keşfetti… Ama ne işe yarıyor?

UT Arlington’daki bilim insanları, kolesterol dengesini bozan iltihabı engelleyen yeni bir enzim mekanizması keşfetti. Bu “aç/kapat” etkisi, kalp krizi ve diyabet riskini azaltabilir.

Melis Fis Skolyoz Öyküsünü Anlattı

Melis Fis Skolyoz neden olur? Şarkıları ve enerjisiyle geniş kitlelerin sevgisini kazanan genç şarkıcı Melis Fis, skolyoz hikayesini anlattı. 

Diş eksikliği kalp krizi riskini nasıl artırıyor?

Uzman Diş Hekimi Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Kalp krizi geçirme riskinizi sadece kalp değil, ağzınızda eksik olan dişleriniz de belirliyor” dedi.

Evinizde yaptığınız o hata çocuklarınızı tehlikeye sokuyor!

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Hatice Karadaş, sigara dumanına maruz kalan çocuklarda bademcik ve geniz eti büyümesi riskine dikkat çekti. Pasif içicilik, çocukların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.

Kardiyoloji uzmanı “Tek belirti olmayabilir” diyerek uyardı: Göğüs ağrısı olmadan kalp krizi geçirmek mümkün!

Kardiyoloji uzmanı “Tek belirti olmayabilir” diyerek uyardı: Göğüs ağrısı olmadan kalp krizi geçirmek mümkün!

Kepek, dökülme, kaşıntı kabusuna son! Saç derisine detoks şart, işte yöntemi

Sağlıklı saçlar, sağlıklı bir saç derisiyle başlar. Günlük yaşamın koşuşturması, çevresel kirlilik, kullanılan ürünlerin kalıntıları ve bazen farkında olmadan yaptığımız hatalar. Hepsi saç derimizin doğal dengesini bozabiliyor. Bu dengesizlik zamanla yağlanma, kepek, kaşıntı ve hatta saç dökülmesi gibi sorunlara yol açabiliyor. Peki ne yapmalı?